Gerçek, düşündüğümüz kadar açık ve basit değildir. Doğru olarak kabul ettiğimiz bazı şeyler diğerlerine göre yanlış olabilir. Bilim adamları ve filozoflar, yaygın algıları kırmak için her türlü çabayı göstermişlerdir. Bu 10 örnek neyi kastettiğimi gösterecek:1. Büyük Buzullaşma
Büyük buzullaşma, evrenimizin gidişatının son durumuyla ilgili bir teori. Evren, sınırlı kaynak ve enerjiye sahip. Bu teoriye göre, enerji tamamen bittiği zaman, evren donmuş bir evreye geçecek. Molekül hareketinden elde edilen ısı, moleküllerin yavaşlamasıyla kaybolacak ve sonunda hareket durduğunda ısının da tükenmesiyle evren soğuk ve karanlık altında kalacak.
2. Tekbencilik
Tekbencilik, "bireyin bilinci dışında hiçbir şey gerçek değildir" görüşünü savunan bir felsefi teoridir. İlk başta saçma görünebilir. Yani bu teoriyi benimseyenler varlığı tamamen red mi ediyor?
Şimdi gördüğünüz ve gerçeğe çok yakın olan rüyalarınızı düşünün. Peki ya şu an yaşadığınızı sandığınız her şey kendi bilincinizin yarattığı bir dünya olsaydı? Şüpheleriniz var çünkü gerçek dediğiniz şeylere dokunabiliyor,görebiliyor,tadabiliyorsunuz. Ama eğer uyuşturucu bağımlılarını incelerseniz, tripteyken yaşadıklarını ayıldıklarında gerçek sandıklarını görebilirsiniz. Size büyük bir ciddiyetle yaşadıklarını sandıkları halüsinasyonları anlatırlar. Bu da beynimizin bize hisleri de gerçekmiş gibi gösterebileceğini kanıtlar.
Sonuç olarak, bu teori bize şüphe edemeyecek hiçbir şey bırakmıyor. Akşam yediğimiz tavuktan, sabah karşılaştığımız arkadaşa kadar her şeyi kafamızda yaratmış olabiliriz.
3. Plato ve Atom
Herkes en ünlü filozoflardan biri olan Plato'yu duymuştur. Tüm filozoflar gibi, o da gerçeklik hakkında birkaç şey söylemiştir. Plato, algıladığımız gerçekliğin ötesinde kusursuz bir dünya olduğunu iddia etti. Ona göre gördüğümüz her şey ana maddenin şekle girmiş bir taklidiydi.
Buna ek olarak Plato, her şeyin tek bir maddeden yapıldığını öne sürdü. Bilimsel gelişmelerle atom ve moleküller keşfedildiğinde Plato'nun teorisi kanıtlanmış oldu.
4. Fanustaki Beyin"Fanustaki beyin" çokça tartışılan bir deneydir. Bu teoriye göre, insanların anlama gerçekliği, yalnızca onun öznel hislerine dayanır.
Uzaylılar ya da çılgın bir profesör tarafından yönetilen fanusta bir beyin olduğunuzu hayal edin. Nasıl bilebilirsiniz? Gerçek olma olasılığınızı reddedebilir misiniz?
Tekbencilik teorisiyle benzerlikleri olan bu teori şöyle bir sonuca varır; kendi bilincimiz dışında hiçbir şeyin mutlak varlığından bahsedemeyiz. Ayrıca bu teori "Matrix" filminin temelini oluşturur. Maalesef ki kırmızı hap seçeneğimiz yok. :)
5. Paralel Evrenler
Son 10 yılınızı çölde falan geçirmemişseniz en azından çokluk teorisi ya da paralel evrenler diye bir şeyler duymuşsunuzdur herhalde. Paralel evrenler, teoride, birkaç küçük değişiklikler ya da farklılıklar hariç hemen hemen bizim evrenimizle aynıdır. Çokluk teorisi, sayısız alternatif gerçekliklerin olduğunu varsayar.
Paralel evrenlerde sabitler ve değişkenler vardır. Sabit, olaydır. Değişken, olay akışıdır. Olay akışları ise hayatınızdaki kırılma noktalarında verdiğiniz kararlarla şekillenir. Yani bir evrende güçlü bir liderken, diğer bir evrende evli çocuklu bir devlet memurusunuzdur. Her bir karakter varsayımına "varyasyon" denir ve paralel evrenler bu varyasyonlardan oluşur.
Kafanız karıştıysa Leyla İle Mecnun'un 52. bölümünü izleyin. Orada daha basit ve komik bir şekilde anlatılıyor. Veya oyunlara meraklıysanız Bioshock Infinite oynayabilirsiniz. Oyunda paralel evrenler teorisinin köküne kadar iniliyor. Ayrıca ilerde bir makale ile ben de derinlemesine girmeyi düşünüyorum bu konuya.
Yazan: Mert TATLI
